Yüzeysel zaman

Yüzeysel zaman ya da düzlemsel zaman (sathî zaman); ‘aslî zaman’ akışının dünyadaki tecellisi olan; hep bir başlangıç ve bir bitiş noktasıyla sınırlı bulunan; tek bir yöne doğru, birbirini izleyen periyotlar hâlinde seyreden; üç boyut anlamına tâbi (üç boyutlu mekânlarda geçerli) “basit zaman” ya da “dünya idraki”nin tâbi olduğu “zaman formu”dur. (209, 210, 211, 234, 209) Her âlemden geçerken o âleme göre tecelli eden aslî zamanın tecellilerinden biri de dünya-üstü âlemlere mahsus ‘küresel zaman’dır. (233)

Zaman sistemlerinin idrakin inkişaf safhalarıyla ilgili olması ve “basit zaman idraki”nin kısırlığı ya da “yüksek zaman idraki”nin imkânları

Dünya ötesindeki ve üst ‘plân’lardaki zaman ölçüsü dünya zamanına uymaz; aralarında büyük farklar bulunur. (208) Mesela Dünya’nın idaresinde Vazifeli olan Plân’ın (Dünya idare Plânı) zaman ölçüsü ve idraki, dünyadaki “basit zaman idraki”yle kıyas edilemez: (209) “Dünya-üstü zaman ölçüsü”nün –bizim ölçümüze göre– bir saniyesi içine, dünyada yüzyılların bile yeterli olamayacağı uzun süreli işlerin hepsi sığabilir. (209) Bunun, çok basit ve kaba olmakla beraber, insanlara bir sezgi verebilecek örneği, ‘rüyalar’dır. (209)

Zaman kavramlarının genişlemesi idraklerin inkişafı ile başbaşa yürür. (209) Yani yüksek zaman idrakinin oluşması, inkişafın belirli kademeleri aşabilmesiyle mümkün olur. (209) Yüksek âlemlerde de, o âlemlerin idraklerine hitap eden zaman durumları vardır. (209) Dünya idrakine uygun olan zamanın (yüzeysel zamanın) önemli niteliklerinden biri, onun hep bir başlangıç ve bir son (bitiş) noktasıyla sınırlı olması zaruretidir. (209)

Yani dünya hayatında, her ne kadar insanlar bazen sonsuzluk fikirlerini konuşsalar da, dünya idrakinin tatbikatlarla eğitim ve gelişiminde izafi başlangıç ve bitiş noktalarına ihtiyaç vardır ki, bu ihtiyaç zaten dünyada geçerli olan ve dünya idrakine hitap eden “zaman formu”na (yüzeysel zamana) da uygundur. (209-210) Şu hâlde her realitenin belirli bir noktada başlaması ve belirli bir noktada bitmesi, ancak dünyada geçerli olan ve dünya idrakine kalı planmış bir zaman ifadesidir; yani hakikatte böyle başlayıp biten durumlar yoktur. (210)

Bütün âlemlerin “oluş” ve yürüyüşleri, icapların tayin ettiği gayelere doğru kesiksiz olarak akıp giderler. (210) Bu akışlar, ancak geçtikleri merhalelerin idrâklerine ve bu idraklerin kıymetlendirdiğ i zaman ölçülerine göre, izafî bir “başlangıç ve son” kavramlarına tezahür zemini olurlar. (210) Yani dünyadaki, “şurada başladı, burada bitecek veyahut bitti” diye itibar edilen zaman anlayışları, ancak dünya idrakine göre kalıplanmış ölçülere dayanır. (210) Daha yüksek idrakler için bu “başlangıç ve bitiş”in anlamları insanların düşündükleri kıymetleri taşımazlar; yüksek idrak zamanının imkânlarında bambaşka mânâlar içerirler. (210) Bu yüzden yüksek âlemlerin olaylarını anlayabilmek dünya idrakiyle mümkün değildir. (210) Dünya realitelerine fazlasıyla yeterli gelen dünya zamanı ölçüsü, yüksek âlemlerin zaman idraklerine oranla çok basittir. (210) Bu yüzden, dünya zamanına bağlı ‘realite’ler, yüksek âlemlerdeki ‘hakikatler’e nazaran pek kısır durumda kalırlar. (210)

Dünya zamanının kısırlığının nedeni şudur:

Zaman, idrakle ilgilidir. (210) İdrakler ne kadar kapsam kazanırsa tâbi olacakları zaman sistemi de o kadar kapsamlı olur. (210) İdraklerin kapsam kazanması ise daha fazla “değerler” alması, değerlerinin artması demektir ki, “değerler”i hemen hemen aynı kadrolar içindeki “insanlık âlemi idraki”nin tâbi olduğu zaman, basit bir zaman sistemidir. (210) Bu sistemin basitliği de onun bir odağının, belirli bir başlangıcının bulunması, geçmiş, şimdi ve gelecek durumlarının mevcut olması zaruretinden ileri gelmektedir. (210) Bu hâl, dünya maddelerinin ve ona bağlı idrakin basitliğinin zaruretidir. (211) Dünya zamanı idrakinde bir sınırlılık vardır: (211) Dünya zamanında (yüzeysel zamanda), belirli noktaların birbirini periyotlar hâlinde, belirli aralıklarla izlemesi zarureti mevcuttur; yine, her realitenin bir başlangıç ve bir son buluş noktası vardır. (211)

Oysa yüksek zaman idraki bu bakı mdan büyük farklar gösterir ve bu farklar şüphesiz bu zamana ait (ilişkin) “idrak değerleri”nin, basit zamanınkine nazaran çok zengin ve kapsamlı olmasının sonucu ve icabıdır. (211) Bu idrak o kadar mütenevvi (çeşitlilik gösteren, türlü türlü) ince madde kombinezonlarına sahiptir ki, bunlardan yayınlanan vibrasyonlar basit idraklerle (basit zamana tâbi idraklerle) kıyas edilemeyecek kadar büyük bir hız ve kapsamla nitelenebilen zaman ölçüsüne kavuşmuş bulunurlar. (211) Bu idraklere göre zaman akışında “geçmiş, şimdi ve gelecek” durumları basit idraklerde olduğu gibi tek yönde, birbiri arkasından giden bir sıra izlemek zaruretinde değildir. (211) Yüksek idrakte bütün bu “geçmiş, şimdi ve gelecek” durumları, bir toplam olarak, bir “tek oluş”a bağlanır. (211) Fakat bu “tek oluş” sonsuz yönlü formlar gösterir. (211) Yani “bir an” demek olan o “tek oluş” içinde, her yöne yönelen sonsuz zaman akışı kavramı toplanmıştır. (211, 214) Yüksek zaman idrakine ‘küresel zaman’ idraki veya idrakî zaman, dünya idrakine ise yüzeysel zaman idraki denir. (214) Diğer deyişle, aslî zamanın dünyaya mahsus tecellisine yüzeysel zaman idraki, dünya-üstü âlemlere mahsus tecellisine idrakî zaman denir. (233)

Yüzeysel zaman idraki ile küresel zaman idrakinin kıyası

Üç boyut anlamına tâbi olan (üç boyutlu mekânlarda geçerli olan) basit zamana yüzeysel zaman denilmesinin nedeni, bu zamanın akışının, Şekil-1’de görüldüğü gibi, bir yüzey üzerine çizilmiş spiral periyotları hâlinde tek bir yöne doğru seyretmesidir. (211) Şekil-1’de görülen spiralin halkalarıyla belirtilen periyotlar bir dünya hayatındaki (bir ömürdeki) devreleri gösterir. (213) Görüldüğü gibi, burada esas olarak, geçmiş periyot, içinde bulunulan periyot ve gelecek periyot kavramı bulunur ki, bu, yüzeysel zaman idrakinin bir zaruretidir. (213) Yüzeysel zaman idrakiyle insan, yüzeysel zaman zaruretlerine tâbi olarak, belirli bir anda ancak bir tek yönde hareket edebilir ve geçmiş, şimdi ve gelecek kavramları içinde tek bir sırayı takip etmeye mecburdur. (215)

Yüksek zaman idraki ise, böyle bir yüzey üzerinde kıvrılarak tek yönde giden, spiral periyotları hâlinde dönüp duran basit bir sistem değildir. (214) Bu, bir kürenin bütünü içinde, her tarafa akarak yürüyen bir zaman kompleksidir: (214) Kürenin merkezinden sonsuz çevre noktalarının her birine (yani hepsine) yürüyen sonsuz yönler ve bu yönlere tevafuk eden (uygun gelen, uyan) sonsuz kapsama sahip zaman akışı kavramı sözkonusudur. (214) Dünyada yaşayan bir insan, bir anda ancak zamanın bir tek yüzey üzerindeki seyri (kürenin tek bir kesiti) içinde idrakini kullanabilirken, dünya-üstü plânda yaşayan bir varlık, aynı anda bu idrakin hemen hemen sonsuz misli olan, idrakî zaman içindeki idrakini kullanabilmektedir. (215) Kısaca ‘küresel zaman’ ya da idrakî zaman yüzeysel zamanla kıyas edilemeyecek kadar zengin bir kapsama sahiptir: (215)

Yüzeysel zaman idrakiyle insan, belirli bir anda ancak bir tek yönde hareket edebilir. (215) Çünkü o, bütün idrâkiyle, fiil ve hareketleriyle yüzeysel zaman zaruretlerine tâbi olarak geçmiş, şimdi ve gelecek kavramları içinde tek bir sırayı izlemeye mecburdur ve spiralin periyotlarının birbirlerini izleyişlerine muhakkak o da katılır. (215) Çünkü maddi durumu bunun dışına çıkmasına müsait değildir. (215) Oysa idrakî zamana (Küresel zaman) tâbi bir varlık, Şekil-4’te sağda görüldüğü gibi, sonsuz yönlerdeki “geçmiş, şimdi ve gelecek” kavramlarını –bir “tek oluş”a bağlayarak– aynı anda yaşama imkânına sahiptir. (215). Çünkü bulunduğu süptil madde ortamı (Vazife plânı), aynı anda bir kürenin bütün yüzeylerinde (kesitlerinde) birden yaşamasına kolayca imkân vermektedir. (215)

Yüzeysel zaman sistemindeki inkişaf ya da tekâmül yürüyüşü ile küresel zaman sistemindeki inkişaf ya da tekâmül yürüyüşü arasındaki fark

Yüzeysel zaman idrakinin zarureti olarak, inkişaf sahasının da Şekil-3’te görüldüğ ü gibi başlangıç (cd) ve bitiş (fg) noktaları vardır. (221) Yüzeysel zaman realitesinde, ‘aslî zaman üzerinde yürüyüş’ ve akış yoktur. (216) Yüzeysel zaman inkişafında, inkişaf hatlarının küresel zaman inkişafında olduğu gibi her an genişlemesi sözkonusu değildir; sadece, belirli bir saha içinde aslî zaman üzerindeki bir noktanın (Şekil-3’te “e” noktasıyla gösterilen, aslî zamandaki tek bir anın) bütün icaplarını yerine getirmenin hazırlıkları yapılır. (229) Aslî zaman üzerinde yürüyüş, Sübjektif tekâmül devresi

Küresel zamanda ise yüzeysel zamanda olduğu gibi, belirli bir saha içinde kalarak hamlelerin birbirine eklenmesi şeklinde süren bir inkişaf tarzı yoktur. (230) Yüzeysel zamanda olduğu gibi ayrı ayrı devreler de yoktur; aksine, Şekil-2 ve Şekil-5’te görüldüğü gibi, bir kürenin her yönde genişlemesi, her an genişleyen yeni inkişaf sahaları vardır. (230, 226, 227) Küre zamanının, yani küresel zamanın inkişafı bir yüzey üzerindeki spiralin bir tek yönde uzayıp kısalması şeklinde değil, kürenin, merkezinden itibaren bütün yönlerine doğru aynı zamanda genişlemesi, yani büyümesi suretiyle olur. (216) Diğer deyişle, küresel zamanda aslî zamanın tek bir ânı içinde hapsolmuş, sınırlı bir sahadaki periyodik gidiş hareketleri değil; Ünite’ye yürüyüş anlamına gelen, aslî zaman üzerinde ilerleyiş, kâinatın sınırlarına dayanan sonsuzluk içinde genişleme, ilerleme ve inkişaf etme sahaları sözkonusudur. (230, 221, 229) işte bu yüzden asıl tekâmül, idrakî zamanın hâkim olduğu dünya-üstü ‘vazife plânı’ndan itibaren başlar. (217) Objektif tekâmül

Yüzeysel zaman realitelerinin birbirini izlemesinde Ünite’ye yürüyüş anlamına gelen, ‘aslî zaman üzerinde yürüyüş’ yoktur. (229) İnkişaf hatlarının böyle her an genişlemesi yüzeysel zaman inkişafında söz konusu değildir. (229) Yüzeysel zaman aslî zaman üzerinde mesafe katetmemesine karşın, küresel zaman ‘aslî zaman’da her an ilerler. (221) Kısaca, yüzeysel zaman idrâkinde yaşayan bir insan, aslî zamanın tek bir anına bağlı kalarak yerinde saymak suretiyle inkişaf ederken, küresel zamanda ise hep aslî zaman üzerinde ilerlemenin eşlik ettiği bir tekâmül söz konusudur. ( 221, 226, 217) Sübjektif tekâmül devresi

Aslî zaman üzerinde yürüyüş

Zaman prensibi

Küresel zaman

Yüzeysel zaman mekânı

Kader mekanizması

İnsanlık hayatı

Sübjektif tekâmül devresi

İnsanlık safhası

Aslî zaman